KANAL24.AZ
Az Iw En Ru

MUHAMMED EMİN RESULZADENİN HEYATI VE ESERLERİ-1.YAZI

Muhammed Emin Resulzadenin 131.yıldönümü münasebetiyle

 

Muhammed Emin Ahund Hacı Molla Alekper oğlu Re­­sul­zade 1884 yılı ocak ayının 31-de Bakünün Novhanı köyünde ruhani ailesinde dünyaya gelmiştir. Meşhur maarifci-pedagog Sultan Mecid Kanizadenin (1866-1942) müdürü olduğu «II mü­slü­­man-rus» okulunda ilk eğitim alması düşünürün kaderinde büyük röl oynamıştır. Sonralar M.E.Resulzade eğitimini Bakü teknisyen okulunda, rusça okumuştur. On­­un Baküde sanat okulunda bir kaç yıl okuduğu da malum.

 

M.E.Resulzadenin 17-18 yaşındayken 1902-1903-lü yıllarda Baküde oluşturduğu "Azerbaycanlı genç inkılabcılar derneği" öz dönemi için çok önemliydi. O, edebi yaratıcılığa da bu yıllarda başlamıştı. Onunilkyazdığı  «Mühammes» isimli şiiri  «Şarki-Rus» gazetesinde 1903 yılında Tifliste basılmıştır.

 

1904 yılının sonlarında Azerbaycanda ilk kez «Müslüman sosyal-demokrasi  «Himmet» teşkilatı» kurulmuş, bu kurumun kurucularından biri de Resulzade olmuştur. M.E.Resulzadenin o dönemde Ali bey Hüseynzadenin editörü olduğu «Füyuzat» dergisinde, aynı zamanda Ahmed bey Ağaoglunun editörlüğüyle çıkan «İrşat» ve «Terakki» gazetelerinde çeşitli konularda makaleleri ve şiirleri basılmıştır. 1906-1908-li yıllarda  «Himmet»cilerin yayınladığı «Tekamül», «Yoldaş» gazetelerinde de Resulzadenin makaleleri basılmıştır. Belirli dönemlerde M.E.Resulzade «İrşat», «Teka­mül» gazetelerinin editörlüğünü yapmıştır.

 

Resulzade genel yaratıcılığına tercümanlığa da büyük önem vermişti. Ü.Hacıbeylinin 1907 yılında basılmış  «Türk-rus ve rus-türk sözlüğü» kitabının editörü de Resul­zadəolup. Bununlaberaber, 1907yılında o, A.Blyumin «İşçi sınfına hangi bağımsızlık lazım (Halk üyeliyi hakkında)» kitabını Azerbaycan-türk diline tercüme etmiştir.

 

1908 yılının aralık ayının 5-de Resulzadenin «Karanlıkda işık­lar» pyesi sahnede oynanılmıştır. Pyesin ana hattını milli uyanma ve istiklal harekatının tebliği teşkil ediyor. Bu pyes Azer­baycanda milli-istiklal harekatıyla tam  alakalı olan ilk dram eseri gibi değerlendirilir. Bu eserden başka Resul­zadenin o ilde yazdığı «Nagehan bela» adlı pyesi de vardır.

 

1908 yılının sonu, 1909 yılının başlarında M.E.Resul­za­de hem çar üsuli-yöneticiliyi tarafından haps edilme tehlikesiyle alakalı, hem de Azerbaycanın Güneyinde Settarhan­ın liderliyiyle ortaya çıkan milli yenileşme harekatında iştirakıyla alakalı Bakünü terk ederek Tebrize, daha sonra Tehrana gitmiştir. M.E.Resulzade Tehranda Avrupa eğitimi almış bir çok düşünürler – Seyid Hasan Tağızade, Hüseynkulu han Nevvap, Süleyman Mirze, Seyid Muhemmed Rza ve başkalarıyla beraber 1910 yılının eylülünde İran Demo­krasi Partisini kurmuştur. O, bu partinin esas kurumu olan «İrani-nov» gazetesinin baş editörü olmuştur. Bu gazetenin basımıyla M.E.Resulzade Qacarlarda (indiki İran) Avrupa tipli gazetecilik  mesleğinin kurucularından olmuştur. M.E.Resulzade Tehranda 1910 yılında farsça  "Tengidi-firgeyi-"Etidaliyyun"" adlı kitabını yayınlatmıştı. 1911 yılında Erdebilde onun farsça «Saadete-beşer» adlı kitabı basılmıştır.

 

1911 yılında çar Rusyasıyla İran rejimi birleşerek  Güney Azerbaycanda Settarhanın rehberi olduğu inkilabı yendi. Bu olaydan sonra İstanbula gelen M.E.Resulzade «Türk ocağı»nda A.Hüseyn­zade, A.Ağa­oğlu, Ziya Gökalp, Yusuf Akçuraoğlu ve başka türk düşünürleriyle beraber çalışarak  «Türk yurdu» dergisinde türkçülük  görüşlerini geliştirdi. Onun bu dönemde yazdığı «İran türkleri» makalesi özel öneme sahipti. Bu makale altı parçadan oluşuyordu. Muhammed Emin yeni dönemde Azerbaycanın Güneyinde yaşayan soydaşları­mız hakkında tam bilgi veren ilk düşünürdür. "İran türkleri" makalesinde o, Güney Azerbaycanın coğrafi konumu, suları, nüfusunun mesleği, ticaret, sanat konuları, tarımcılık hayatı, genel-siyasi durum, İran yöneticiliyinde türklerin yeri, tutumu, siyasi durumu, anayasada yeri ve rölü edebiyatı, dili vb. konularından bahs ediyor. M.E.Resulzade İran azerbaycanlılarının sesini geniş türk dünyasına ulaştırmak için elinden geleni etmiştir. O, müslüman dünyasının büyük düşünürü, islam modernizm­inin banisi Cemaletin Efganiden milliyyet hakkında yeni fikirlerinden esinlenerek, onun «Milli birlik felsefesi» eserini farsca­dan türkceye çevirip «Türk yurdu» dergisinde yayınlatmış, bu eserin etkisiyle de halkımızın yaşantısını konu eden «Acı bir hayat» eserini yazmıştı.

 

1913 yılında Romanovlar sülalesinin 300 yıllık kuruluşuyla alakalı çar tarafından aff edilme siyasi mahpuslara verildi. Bunu kullanan Resulzade Baküye döndü ve "Müsavat"da bütün işleri ele ald. «Müsavat»ın kuruluşunda M.E.Resulzadenin belirli etkisi olmuştur. Onun amcaoglu M.E.Resuloğlu bununla alakalı şöyle yazıyor: «1911 yılının son bahrıydı. Arkadaşlarımızın  gizli toplantı ve tartışma yeri olan rahmetli Kazımzade Abbas beyin mağazasının arka odasında Abbas beyle beraber oturuyorduk. Arkadaşlarmızdan merhum Tağı Nağıoğlu içeriye girdi ve bize: «Gürcülerin, ermenilerin ve rusların siyasi partileri var. Bizim neden bir partimiz olmasın, bizde bir parti kuralım»- dedi. Bir neçe gün tartışma ve müşavireden sonra "Müsavat" Partisini kurmağa karar­ verdik. Zaten merhum Resulzade Emin bey de o tarihlerde, bulunduğu İstanbuldan bizlere siyasi bir teşekküle ihtiyac olduğu hakkında yazılar yazmaktaydı».

 

1913-1915 yıllarda  Resulzade siyasi faaliyyetiyle beraber, edebi-gazetecilik yaratıcılığınada devam etmişti. «Yeni lisancılar ve türkcüler», «Dilgenel önemli bir sebep» ve başka makalelerinde o, Azerbaycan-türk dilini gözü gibi korumağı halkın en önemli sorunu gibi değerlendirmiştir. Bundan başka, o, rus aydını Maksim Gorkinin «Ana» eserinden  bir parçayı Azerbaycan türkcesinde yayınlamıştı.

 

1914 yılının eylül ayının 16-da, yazar ve gazeteci Aliabbas Müznibin editörlüğüyle edebi-genel, iqtisadi, tarihi ve siyasi dergi olan «Dirilik» mecmuasının ilk baskısı çıkmıştı. 1914 yılında  yazdığı «Milli dirilik» isimli makalesinde M.E.Resulzade din, dil, medeniyet konularına özel yer vererek onların geniş açıklamasını yapmıştı. M.E.Resulzade milli konulaya ait kendi fikirlerini 1914-1917 yıllarda  yayınladığı  «Milli dirilik», «Dirilik nedir?», «Köy okulları ve öğretmensizlik», «Okul ve medrese», «Gittiğimiz yol», «Bizim ihtiyacçarımız»  vb.  makalelerinde açıklıyıb. Bu dönemde çar Nikolay Kafkas müslümanlarına birsıra kolaylıklara gitti. Böyle kolaylıkların biride «Açık söz» gazetesinin basılmasıydı. Gazetenin ilk baskısı  1915 yılında ekim ayının 2-de yayınlandı. M.E.Resulzade yazıyor ki, bu gazete  «Müsavat»ın basın kurumudur. ««Açık söz» ilk defa o zamana kadar Kafkasya müslümanları ve ya tatar denilen halkın  türk olduğunu israrla belirtmiş ve eleştiriyle mücadele etmek zorunda kalmıştı» . 1917 yılında o, kendinin «Cemaet yöneticiliği » ve «Bizehangi hükumet faydalı?» kitaplarını bastırmıştır. O yıl Resulzadenin editörlüğüyle redaktorluğu «Kardeş yardımı» dergisi basılmıştır.

 

1917 yılının mayıs ayının  1-den 11-dek Moskovada Genel Rusya Müslümanlarının I kongresi  yapılmıştır. Resulzade Baküde ileri sürdüyü milli-arazi federatif kaideleri esasında oluşturulmuş demokrasi cumhuriyet ideyasını buradada ortaya atmıştır. Onun ileri sürdüyü milli-mahalli özerklik görüşü 271 oya karşı 446 oyla kabul edilip. Onun kongrede yaptığı konuşma Ahmed Salikovun konuşması ile birlikte  «Şekli yöneticiliyi hakkında iki bakış» adı altında basılmıştır.

 

1917 yılın ekim ayının  26-dan 31-e dek  500 üyesinin katılmasıyla Baküde  gösterişli şekilde yapılan  «Türk Edemi-Merkeziyet Partisi – Müsavat»ın I kongresinde M.E.Resulzade Merkezi Komisyonun başkanı seçildi. 1917 yılının son baharında o, Azerbaycan ve Türkistanı Rusya parlamentosunda millet vekili kimi temsil etmiştir.

 

1918 yılının mayısın  26-da Güney Kafkasya Seymi iç fraksiyonların çekişmeleri sonucunda bozuldu. Mayın 27-de Seymin fraksiyonuna katılan çeşitli partilerin üyelerinden oluşan Azerbaycan Milli Şurası yaratıldı. Güney Kafkasya Seyminde temsil olunan Azerbaycanın üyelik heyetine M.E.Resulzadenin rehberlik etməsine, Azerbaycanda temsil olunan tüm milli ve onlara yaxın qurumlar, partiyalar razılıq vermişdi. Onun Milli Şuraya başkan seçilmesine 4 partiden yalnız «İttihat» aleyhine oy verip. «Müsavat», Müslüman Sosyalist Birliği ve Müslüman Sosyal-Demokrasi –Menşevikler ve "Himmet" lehine oy kullandılar. «Gizli oylu kullnamayla 22 oy çokluğu kazanan Muhammed Emin Resulzade Azerbaycan Milli Şurasının başkanı seçiliyor» .

 

Onun rehberlik ettiyi "Müsavat" Partii Azerbaycanın bağımsızlığını keskin şekilde ileri sürmüştür. Azerbaycanın bağımsızlığını beyan eden Milli Şura Halk Cumhuriyeti döneminde de önemli röl oynayıp. Aslında M.E.Resulzadenin baaşkanı olduğu Milli Şura öz dönemi için en yüksek yöneticilik kurulu rölünü oynayıp. İlk parlamentomuzdaysa Resulzade millet vekili ve «Müsavat» fraksiyonunun lideri gibi  1920 yılna kadar  faaliyyet yapmıştır. Aslında Resulzade Azerbaycan Cumhuriyetinin devlet başçısı, ilk cumhurbaşkanıydı. «… Parlamento dönemi Resulzadenin hayatında özel yere sahip. Onun parlamentoyu en zor durumlardan bile çıkarma yeteneği, en önemli konular etrafında tarmışma yapa bilmek becerisi, önderlik yaptığı «Müsavat» fraksiyonu adından sunduğu kabullendirmek mahareti şimdi insanı hayran bırakıyor». Cumhuriyetin ilk kuruluş yılıyla alakalı konuşmasında M.E.Resul­zadeni "sağlar" ve "sollar" da hararetle karşılamışlar. «Halk onu son derece uzun soluklu kesmeyen gurultulu alkışlarla karşıladı» ).

 

Bakü Devlet Universitesinin oluşmasında da Resulzadenin büyük hizmetleri var. Bu konu etrafında o, birkaç defa Azerbaycan parlamentosunda konuşma yapmış ve üniversitenin açılmasını keskin şekilde talep etmişti. Üniversitenin ilk rektöru olmuş V.İ.Razumovski kendi hatıralarında şöyle yazmıştır: «M.E.Resulzadenin sayesinde, onun gücü, maarifcilik yardımıyla "Müsavat" Partisinde universitenin açık ve gizli düşmanları partinin kararına tabi olmağa mecbur olmuşlar, biz kendi tarafımızda artık iki partiye sahiptik, «Müsavat» ve sosyalisler, parlamentoda çokluğu dengeliyordu» .

 

Biilim adamı Mövsum Aliyev yazıyor ki, 1920 yılının nisan ayının olaylarından sonra ağustosun 17-de Resulzade Lahıcda haps edilip Baküye getirildi. Onun haps edilmesi haberi o yılın kasım ayının başlarında Vladikafkasta olan İ.V.Staline ulaştırılıp. «Stalin hiç kimseye haber vermeden Baküye gelerek, XI.Ordunun özel şübesinin başkanı V.Pankratova RSFSC-nin (Rusya Sovyet Federatif Sosyalis Cumhuriyeti) Milletler Komisyonluğu emr verdi ve şahsen kendisi hapishaneye giderek M.E.Resulzadeni azad etti. Bununla, da İ.V.Stalin 1905 yılında onu ölümden kurtaran geçmiş inkılabcı arkadaşı M.E.Resulzadenin karşısında kendi tarihi vicdan borcunu yerine getirdi. O,M.E Resulzadeni kendisiyle birlikte Moskovaya götürdü ve RSFSC (Rusya Sovyet Federatif Sosyalis Cumhuriyeti) Milletler Komisyonluğu basın müvekkili görevine tayin etti. M.E.Resulzade RSFSC Milletler Komisyonluğuna tabi olan Moskova Şarkiyatçılık(eski Lazarev) enstitusunda  farsca eğitim vermiştir.... Onun oradan Moskovadan rahmetli tatar maarifcilerinden Musa Cerullah Bigiyevin (1875-1949) yardımıyla botla Fin körfezi üzerinden geçerek Finlandiyaya kaçırılmasını temin etmiştir».

 

M.E.Resulzadenin ailesi sovyet rejiminin kurbanı oldu. «Oğlu Resul kurşunlantıkdan sonra M.E.Resulzadenin tüm ailesini, çok sayıda akrabasını Kazakistana sürgün ettiler. Sürgünde M.E.Resulzadenin üvey annesi, eşi vefat etti. Bir kızı Latife soğuktan donup öldü. Diğe kızı Halide ise Baküye döndükten sonra kayıplara karıştı. Yegane sağ kalan oğlu Azerse 1993 yılnda Kazakistanda- Karakandada vefat etti» . M.Sadıklı Resulzadenin ailesinin hapsi hakkında ermeni R.Makaryanın böyle bir belge düzenlediyini yazıyor: «Azerbaycan SSC Halk İç İşler Komisseri DT-nin 3 rank komiseri Sumbatov –Topuridze Yuveoyan Davidoviçe DT-nin 7-ci bölmenin başkanın üst teğmen Makaryandan takdimat: «M.E.Resulzadenin ve M.E.Resuloğlunun haps edilmiş aileleri Bayıl hapishanelerine salınıplar. Şimdiki durumda onların denilen hapishanede kalmasını kabul etmiyorum ve sizden rica ediyorum ki, listede ismi olanları (liste gösteriliyor) Kirovabad (Gence) hapishanelerinden birine gönderilmesine izin veresiniz.. Onlar oradan Kazakistan SSC-nin Çimkent vilayetine gönderilecek ve orada, özellikle M.E.Resulzadenin ailesi ciddi gözetimde tutulmalı.. Bununla alakalı Kazakistan SSC-nin ÖDİK- (Özel Devlet İcra Komisyonu), DT-nin çalışanlarını bilgilendirmeyi borç biliyorum» .

 


06:22 18.01.2015
Xəbər lenti
Bütün xəbərlər